Kırbiç, Trakya Birlik Genel Müdürlüğünde gazetecilere yaptığı açıklamada, kamuoyunda tarife kontenjanı hakkında yanlış anlaşılmalar olduğunu dile getirerek bu konu hakkında bilgiler verdi.
Kırbiç, tarife kontenjanına piyasaların olumlu yanıt vereceğini dile getirerek, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanlığı kararı ile tarife kontenjanı uygulaması açıkladı devletimiz. Şimdi bunun açılımı şudur. Bu eski yıllarda uygulandı ama kaç yıldan beri uygulanmamıştı. Hasat sezonunda 1 Temmuz’dan 30 Kasım’a kadar ülke üretiminde üretilen ayçiçeğinden ürün alan sanayici, tüccar ve birlikler 1 Ocak 2025 tarihinden 30 Nisan 2025 tarihine kadar daha sonra uygulama tebliğinde devletimizin belirleyeceği miktar oranında. Şu anda getirilecek miktar belirlendi. 1 milyon ton ayçiçeği. Bunun eş değeri de ya çiçek olarak ya da 400 bin ton ham yağ olarak açıklandı. Ancak daha sonra kime ne hak verileceği uygulama tebliğinde belirlenecek. Şimdi bu karar tabii kamuoyunda yanlış birtakım anlaşılmalara sebep oldu. Bu uygulama çiftçilerimiz için olumlu bir uygulama. Yani bizim de desteklediğimiz, olması gereken bir uygulama. Bunun hasat süresi içerisinde birkaç yıldan beri sizlerin de takip ettiği gibi paranın faizlerin yüksek olduğu, finans maliyetinin yüksek olduğu yıllarda sanayicimiz ve üreticimiz piyasadan ürün almak yerine bekleyip işte daha sonra bir de bu gümrük vergilerinin çok sık değişmesi onların da alım refleksini engellemekteydi. Ancak bu uygulamayla yurt içinde üretilmiş çiftçinin ayçiçeğini bizler zaten alıyoruz, ancak bu uygulamayla sanayicimizde, tüccarımızda düşük vergiyle yurt dışından getirebilmek için piyasaya gelip ürün almak zorunda kalacaktır. Bu uygulama çiftçilerimiz için olumlu bir uygulamadır.
Şimdi burada bu tarife kontenjanları eski yıllarda sıfır gümrükle çıkmıştır. Ama burada ayçiçeğinde 27 olan vergi yüzde 8 olarak uygulanacak. Ham yağda yüzde 36 olan da yüzde 20 olarak uygulanacaktır. Tabii bunun diğer bir önemi bizler için özellikle birlikler için. Biz bir yıllık ürünümüzü stokla alıyoruz ve burada da bu ürün elimizde olduğunda gümrük vergileri düştüğü zaman bizleri çok sıkıntıya sokmakta. O yüzden böyle bir kalıcı uygulama bizi bir ziyadesiyle memnun etmiştir. Üretici de bundan memnun olacaktır. Piyasalar buna olumlu tepki verecektir. Ancak tabii diğer illerimizde Adana’da özellikle hasat bitti. Oralarda bu uygulama yetişmediği için oralarda fiyatlarda çok düşük seyretti. Bizim de tabii istediğimiz bir durum değil bu. Biz her yerde her zaman söyledik. Ayçiçeği fiyatı buğdayın iki katının üzerinde 2,2 bazı yıllar 2,5 katı olmuştur. Buraları yakalaması gerekmekte. Çünkü bunun devamlılığı için Ayçiçek üretiminin artması için biz bunları hep bakanlığımızda kendi bölgelerimizdeki yaptığımız çalışmalarda da hem dile getirdik. Çünkü ayçiçeği bizim ülkemizde bizim ihtiyacımızın yaklaşık yarısını karşılamaktayız. Fiyatlar aşağı düştüğünde insanımız da bu ekimden uzaklaşmakta. Trakya da buna çok şansımız yok bizim. Yani mecburen başta alternatif ürünümüz yok ama Anadolu’da insanlarımız bu yönden para kazanamadığı halde çıkış yapıp başka ürünlere yönelmekte. Bu uygulamayla bir nebze olsun rahatlama sağlanacağı kanaatindeyiz.”
“KURAKLIK, TARSİM’İN SİGORTA KAPSAMINA ALINMALI”
Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbiç, Edirne’de kuraklığın sert yaşandığını ve Edirne’ye gelen hasadın 40-70 kilogram arasında olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Yaklaşık 3-4 günden beri Trakya Birliğin Edirne Kooperatifi’nde ürün hasadı gelmeye başladı. Beklediğimizin de altında verimler var. Yani rakam vermek gerekirse. 40 kilogram ile 70 kilogram arasında. Özellikle işte Sırpsındığı, Avarız ve Saraypınar arasındaki bölge kuraklığın en sert yaşandığı bölgelerimizden birisi. Orada buğday verimi de düşüktü. Oralarda hasat edilmeyecek çiçeklerin dahi olduğunu görüyoruz” dedi.
Kırbiç şunları söyledi:
“Ankara’dan Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nden üst düzey bürokratlarımız bölgeyi ziyaret etti. Dediğimiz bölgelerde incelemelerde bulundular. Bu bilgileri biz onlarla da paylaştık. Gerçekten de çok kötü bir verim olacağını. Bunlar tüm Trakya’yı dolaşmışlar. Ancak en kötü bölgenin bizim bu bahsettiğimiz bölge olduğu kanaatindeler. Tabii buralarda biz artık gelecekte bu iklim değişikliğinden dolayı kuraklığın daha sert yaşanacağı kanaatindeyiz. Bu yüzden kuraklığın da TARSİM tarafından sigorta kapsamına alınması kanaatindeyiz. Yani inşallah önümüzdeki yıllarda bunu da burayı alırsak çiftçimizi koruma altına almış oluruz. Tabii bugün için Bir çözüm noktası bizim tabii primin artmasıyla ilgili bakanlığımızı önceden görüşmelerimiz vardı. Bir miktar artacaktır kanaatindeyiz. Kilograma primin. Ancak verimin düşük olduğu yıllarda bugün çiftçi 40-50 kilogram aldığında prim şu andakinin 10 katı da olsa bir şey ifade etmez. O yüzden bizim talebimiz bu kuraklık olan bölgelerde dönüme bir miktar çiftçiyi desteklemek anlamında dekara birtakım destekler verilirse çiftçiyi daha ziyade memnun edeceğiz.”