Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Hakan Çalışkan, il binasında yaptığı basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Çalışkan, İstanbul merkezli depremden etkilenen tüm illere geçmiş olsun dileklerini ileterek, “Hükümet ve Belediyeler de daha tarihi bile belli olmayan Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarını bir kenara bırakıp depreme karşı dayanıklı yapılar, kentsel dönüşümler konusuna artık öncelik vermelidir.
Kazananı belli olmayan kayıkçı kavgalarından bıktık usandık. Bugün başta büyük kentlerimiz olmak üzere depreme hazırlıksız şehirlerden, Hükümet kadar bu kentleri yöneten belediyeler de sorumludur. Ve tabii bu belediye başkanlarının seçildiği partiler de sorumludur. Hiç kimse, sorumlusu ben değilim diyerek sağa sola bakmasın. Sorumlu hepinizsiniz” dedi.
Çalışkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da eleştirerek, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama üzerinden başlayalım.
Diyor ki: “Anadolu’daki nüfus azalıyor, bu bir beka meselesidir. Aile kurumu tehdit altındadır. Gençler artık evlenmiyor, çocuk yapmıyor. Gençler artık 1+1 evlerde yaşıyor, çünkü yalnız kalmayı tercih ediyorlar…”
Evet, Sayın Cumhurbaşkanı doğru söylüyor ama lafın yarısını söylüyor! Neden evlenmiyor bu gençler?
Neden 1+1 evlerle yetiniyorlar? Neden aile kurmaktan kaçınıyorlar?
Sayın Cumhurbaşkanı, bu milletin evlatları lüks olsun diye mi 1+1 evlerde yaşıyor sanıyorsunuz? Hayır! 3+1’in yanına yaklaşamıyorlar da ondan. Bugün İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da, Şanlıurfa’da 3+1 bir dairenin kirası asgari ücretin neredeyse iki katı! Genç, evlenecek de ev tutacak da eşyasını alacak da düğün yapacak da çocuk büyütecek öyle mi? Bunları görmek için Beştepe’den bakmak yetmez. Halkın arasına girmek, mahalle aralarında bir çay içmek, kiralık daire ilanlarını incelemek gerekir. Bugün üniversite mezunu gençler, işsizliğin pençesinde. İş bulanlar, asgari ücrete mahkûm. Aldıkları ücret, bir evin sadece mutfak masrafına yetmiyor. Ev kurmak, aile geçindirmek bir yana, sabah işe gidip akşam eve dönmek bile önemli bir maliyet kalemi haline gelmiş durumda.
Gençler artık evlenmekten korkuyor, çünkü mutluluk ve huzur kapısı olan evlilik artık maalesef borç ve geçim yükünün kapısı olmuş. Bunun sorumlusu kim Sayın Cumhurbaşkanı? Yirmi üç yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Ve bu tabloda bir başka can yakıcı mesele var: Süresiz nafaka uygulaması! Gençlerimiz sadece ev masraflarından değil, hukuki belirsizliklerden de korkuyor. Kimi zaman bir yıl süren bir evlilik sonrası, erkek tarafı ömrünün sonuna kadar nafaka ödemek zorunda kalıyor. Bu adalet midir?
Bu hakkaniyet midir? Bu, boşanmış çiftleri ömür boyu süren bir kavganın içine itmek değil midir? Biz Yeniden Refah Partisi olarak ne dedik? “Bir yıl evli kalıp bir ömür boyu nafaka ödemek zulümdür!” dedik. Bunun için Meclis’e kanun teklifimizi sunduk.
Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde yer alan ‘süresiz nafaka’ ibaresinin kaldırılmasını teklif ettik. Dedik ki: “Bu madde yüzünden nafaka yükümlüsü taraf, sürekli nafaka artırım davalarıyla tehdit ediliyor, psikolojik ve ekonomik olarak çökertiliyor. Bu sistem devam ettiği sürece gençler evlilikten uzak duracak, aile kurmaktan kaçacaktır.”
Buradan açıkça sesleniyoruz: Eğer siz gerçekten aile kurumunu korumak istiyorsanız, önce nafaka zulmüne son verin! Önce gençlerin geçim derdini çözün! Önce kiraları düşürün, temel gıda maddelerini ulaşılabilir hale getirin.”