“Çiftçi bu şartlarda nasıl ayakta durabilir”

Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) buğday fiyatlarını Haziran ayında açıkladığını dile getirerek, o tarihte belirlenen primlerin ise hala ödenmediğini hatırlattı.

Öztürk, “Buğdayın maliyeti 10,5 TL iken, üreticiye 9,5 TL veriliyor. Çiftçi zaten zararına çalışıyor. Üstelik mazot yüzde 15, gübre yüzde 45, ilaç fiyatları ise yüzde 60 arttı. Çiftçi bu şartlarda nasıl ayakta kalacak?” dedi.

Özellikle gençlerin tarımdan uzaklaştığını ve köylerin giderek boşaldığına dikkat çeken Öztürk. “Gençler hesap kitap yapıyor, bu işi sürdüremeyeceğini anladığında şehre gidip asgari ücretle çalışmayı tercih ediyor. Köylerde yaşlı insanlar kaldı, gençlerin tarım yapmaya hevesi kalmadı. Çünkü gelecek güvenceleri yok” şeklinde konuştu.

Gençlerin köyden uzaklaşmasıyla birlikte hayvancılığın da bitme noktasına geldiğini dile getiren Öztürk şunları söyledi:

“Türkiye’de üç kişiye bir kuzu, on kişiye bir dana düşüyor. Üretim azalıyor, hayvancılık bitiyor. Adı bile duyulmamış ülkelerden hayvan ithal ediliyor. Bu durum çiftçiyi daha da çıkmaza sürüklüyor. Çiftçilere verilen destekler yetersiz ve bu destekler geç veriliyor. Dönüm başına 62 TL destek alıyoruz ama bu destek zamansız veriliyor. Destekler Eylül – Ekim aylarında verilse, çiftçi ekim zamanı bu parayı kullanabilir. Ancak geç verildiği için bu desteklerin bir anlamı kalmıyor, çay parası gibi oluyor”