Trakya Üniversitesi, Türk dünyasının geleneklerinden biri olan Nevruz Bayramı’nı büyük bir coşkuyla kutladı. Nevruz’un en önemli ritüellerinden biri olan demir dövme geleneği de ihmal edilmedi. Katılımcılar, demir döverek baharın gücünü ve dayanıklılığını temsil eden bu geleneği yaşattı. Ayrıca, yumurta tokuşturma etkinliği düzenlenerek katılımcılar arasındaki dostluk pekiştirildi. Etkinlik kapsamında geleneksel Türk sporlarından biri olan okçuluk da unutulmadı. Akademisyenler ve öğrenciler, ok atarak eski Türk kültürüne duydukları bağlılığı sergilediler. Trakya Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı önünde gerçekleşen etkinliğe Rektör Prof. Dr. Mustafa Hatipler, rektör yardımcıları, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Baharın gelişini müjdeleyen Nevruz Bayramı, Trakya Üniversitesi’nde nevruz ateşinin yakılmasıyla kutlanmaya başladı.
Balkan Yerleşkesi’ndeki Bolcaana Yemekhanesi arkasında bulunan alanda düzenlenen etkinlikler, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı. Etkinliklerde araştırma görevlisi Armağan Altay, Nevruz’un tarihi hakkında konuşma yaptı. Türklerin Ergenekon’dan çıkışına değinen Altay’ın konuşmasının ardından Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler ve üniversite yönetimi nevruz ateşini yaktı.
Nevruz ateşinin yakılmasının ardından konuşan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, nevruzun, bahara ulaşılan günün adı olduğunu dile getirdi. Hatipler, “Nevruz, Ergenekon’dan günümüze kadar özellikle Balkanlar’ın Mart 9’u olarak adlandırdığı ama özünde kışın bitip baharın geldiğinin müjdesini taşıyan bir gün. Eski takvimlerde kış Erbain ile başlar. Yani eski Kasım diye tabir edilen, eski Kasım’ın en soğuk günleri Erbain’dir. Erbain, kırk anlamına gelir. Erbain ne zaman başlar? Dönence ile başlar. Hani Şebi Yelda dediğimiz günle başlar ve kırk gün sürer. İşte Erbayin’den sonra gelen bir elli gün daha var. O günün de adı Hamsin’dir. Yani eski takvimle Kasım’ın 90’ını çıkmış olursunuz. Eski zamandaki yaşama göre Erbain’in o insanı donduran kışı, arkasından Hamsin’in yine Erbain’e yakın soğuğu, imkansızlıklar, yoksulluklar, darlıklar, sıkıntılardan sonra artık ölümler, hastalıklar geride kalmış ve insanlar bahara ulaşmışlardır. İşte bugün, o bahara ulaşılan günün adıdır. Nevruz Farsça; Nev yeni, Ruz gün anlamına gelir. Yeni gün demektir. Aslında buradaki yenilik, baharın ilk günü olarak adlandırabileceğimiz bir yeniliktir. Yeni bir gün, yeni bir mevsim, yeni bir yılın başladığı gündür Nevruz. Bizim için Nevruz bahardır, yeniliktir, bayramdır ve sudur. Aynı zamanda sevmektir, barıştır, sevgidir. Aslında bizim kültürümüzde insanın dostuyla birlikte olduğu her gün ve her an bayramdır. Bizler Nevruz olmasa da Trakya Üniversitesi mensupları olarak burada toplansak, o gün yine bizim için bayram günüdür. “ dedi
Etkinlik kapsamında halk oyunları ve mehter takımı gösterileri büyük ilgi gördü. Geleneksel Türk müzikleri eşliğinde sergilenen gösteriler, katılımcılara tarihi ve kültürel bir şölen sundu.
DEMİR DÖVÜLDÜ,YUMURTA TOKUŞTURULDU
Nevruz’un en önemli ritüellerinden biri olan demir dövme geleneği de ihmal edilmedi. Katılımcılar, demir döverek baharın gücünü ve dayanıklılığını temsil eden bu geleneği yaşattı. Ayrıca, yumurta tokuşturma etkinliği düzenlenerek katılımcılar arasındaki dostluk pekiştirildi.
Etkinlik kapsamında geleneksel Türk sporlarından biri olan okçuluk da unutulmadı. Akademisyenler ve öğrenciler, ok atarak eski Türk kültürüne duydukları bağlılığı sergilediler.
NEVRUZ ATEŞİNDEN ATLADILAR
Kutlamaların en heyecan verici anlarından biri ise Nevruz ateşinden atlama geleneği oldu. Rektör Prof. Dr. Mustafa Hatipler, rektör yardımcıları, akademisyenler ve öğrenciler, sırayla ateşin üzerinden atlayarak Nevruz’un getirdiği bereket ve yenilenme ruhuna ortak oldular.