Nöbetçi Eczaneler
BÜDDER Başkanı Önder Akdağ, 31 Ağustos 2025’te düzenleyecekleri 10’uncu Uluslararası Edirne Maratonu hakkında basın mensuplarıyla bir araya gelerek son gelişmeleri paylaştı.
Akdağ, yaptığı açıklamada gelecek yıllardaki maraton organizasyonlarının Edirne Belediyesi çatısı altında gerçekleştirilmesi yönünde, belediye yetkililerinden öneri hatırlatarak, şunları söyledi:
“Şu anda materyal üretim aşamasındayız, tişörtlerimiz, çantalarımız ve madalyalarımız imalatta. Bu yıl, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Cumhuriyetimizin 100. yılına atıfta bulunan özel bir tema benimsedik. Türk dünyasına özgü turkuaz renkli tişörtlerle koşulacak olan maratonumuzda, sporcularımız hem Cumhuriyetimizin değerlerini hem de bu coğrafyanın kültürel zenginliğini taşıyacak. Organizasyon sürecini yönetmek her zaman kolay olmuyor. Bu yılın başında Edirne Belediyesi ile yaptığımız ön görüşmelerde, Belediye Başkanımız tarafından bu organizasyonun, hatta gelecek yıllardaki maratonların, belediye çatısı altında gerçekleştirilmesi yönünde bir öneri geldi. Bu doğrultuda belediye başkan yardımcısıyla görüşmeler yaptık. Ancak geldiğimiz noktada Edirne Belediyesi’nin bu organizasyonda nasıl bir rol üstleneceğine dair net bir bilgiye ulaşabilmiş değiliz. Bununla ilgili Belediye Başkanımızdan bir randevu talebimiz oldu. Bugün itibarıyla belediyemizden görüşme talebimiz sürüyor. Belediyenin bu sürecin neresinde olacağını öğrenmek istiyoruz.”
Yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen organizasyonu gerçekleştirme kararlılıklarından vazgeçmediklerini dile getiren Akdağ; şehirlerde bu tür organizasyonların başarılı bir şekilde hayata geçmesi için yerel dinamiklerin, meslek odalarının ve kurumların desteğinin şart olduğunu vurguladı.
BÜDDER’in amatör bir spor kulübü olduğunu da vurgulayan Akdağ, “Herhangi bir gelir kaynağımız yok. Ne belediyeden ne de valilikten yer talebimiz oldu. Tek gayemiz, spora hizmet etmek ve bu organizasyonu yaşatmak. Şunu da sizlerle samimiyetle paylaşmak isterim: Daha önce bir operasyon geçirdim, yüzde 48 engelli raporum var. İki ay önce bir kriz yaşadım ve Eylül ayında kalp kapakçığı ve aort operasyonu geçireceğim. Tüm bu sağlık sorunlarına rağmen, sporcularımıza verdiğimiz sözü tutmak için bu organizasyonu gerçekleştirme kararlılığımızdan vazgeçmedik. Fiziksel engellerimiz olabilir ama esas mesele, zihinlerdeki engelleri aşmaktır. Sağlıklı bir beden, bir şeyler başarmak için yeterli değil, asıl önemli olan fikirdir. Bu şehirde ne yazık ki şöyle bir ayrım hissediliyor: ‘Küçük beyinler kişilerle, orta beyinler olaylarla, büyük beyinler fikirlerle ilgilenir.’ Görüyoruz ki bu şehirde fikirle ilgilenenlerin sayısı oldukça az. Bu nedenle anlaşılmakta zorluk yaşıyoruz. İnsanlar bilmeden, fikir sahibi olmadan bu emekle yapılan işlere yorum yapıyorlar. Merak eden varsa, kapımız açık; gelsin kulübümüze üye olsun, yönetime katılsın, işin mutfağını yerinde görsün” dedi.
‘EDİRNE MARATONU REFERANS NİTELİĞİ TAŞIYOR’
Edirne Maratonu gibi spor organizasyonlarına sahip çıkılması çağrısında bulunan Akdağ; “Şu anda yaklaşık 500 civarında kayıt almış durumdayız. Kayıtlar Ağustos ayının son haftasına kadar devam edecek. Tecrübelerimize göre, profesyonel sporcular ve yarış grupları son haftalarda kayıt yaptırmayı tercih ediyorlar. Çünkü diğer yarışçıları görmek, kendi stratejilerini belirlemek açısından bu dönemi bekliyorlar. Edirne Maratonu’nun bu coğrafya için özel bir yeri var. Avrupa Atletizm Birliği’nden üç yıldız almış bir organizasyon. Aynı zamanda İstanbul Maratonu gibi büyük uluslararası yarışlara katılabilmek için bir referans niteliği taşıyor. Edirne Maratonu’nda aldığınız dereceyle, diğer uluslararası maratonlara doğrudan kayıt yaptırabiliyorsunuz. Bu bizim için büyük bir gurur. 10 yıl boyunca adım adım, deneye deneye bu organizasyonu yapmayı öğrendik. Elbette maddi imkânlarımız sınırlı. Bunu büyük oranda kişisel kaynaklarımızla yürütüyoruz. O yüzden bu işin sahiplenilmesi, kurumsallaşması gerekiyor. Edirne sadece Edirnespor’dan ibaret değil. Örneğin, son yıllarda gelişmekte olan su sporları festivalleriyle Edirne artık kürek sporu, yüzme gibi alanlarda da anılır hale geldi. Kapalı yüzme havuzunun hizmete girmesiyle uluslararası yüzme yarışları da yapılabilecek. Bu tür adımlar, şehir planlaması kadar şehrin sosyal ve kültürel geleceğini de şekillendirir. Şehir yönetmek sadece makamda oturmak değil; aynı zamanda 20, 50, hatta 100 yıllık projeksiyonlarla şehrin geleceğini kurgulamaktır” ifadelerini kullandı.
Maraton güzergahını da hatırlatan Akdağ; “Güzergâhımızda değişiklik yok. Start noktamız yine Selimiye Meydanı. Oradan Bankalar Caddesi’ne, ardından Gazimihal Köprüsü ve Tunca–Meriç köprülerinden geçerek, tarihi Lozan Caddesi’ne ulaşıyoruz. 10 km koşacaklar jandarma şehitliği noktasında dönüş yapıyor. 21 km koşacaklar ise tarihi tren garı, Güzel Sanatlar Fakültesi, Lozan Barış Anıtı, Pazarkule Sınır Kapısı gibi güzergâhlardan geçerek aynı rota üzerinden dönüş yapıyorlar” açıklamasını yaptı.